KABE-İ MUAZZAMA
İslam’dan önceki devirlerde Araplar genellikle göçebe bir hayat sürmekle birlikte nüfusun bir bölümü şehirlerde yaşıyordu. Bu şehirler bilhassa Yemen’de hicaz bölgesinde ve kuzeybatı Arabistan’da bulunuyordu. Yemen’de ki: Gumdan, sana ve Sana’nın civarındaki şehirlerde de Sebe kavmi, Hicaz bölgesindeki Hayber yakınlarında Hicr vadisinde Semud kavmi. Akabe körfezinin doğusundaki petra’da ise Nebatlılar önemli eserler yapmışlardı. Bunlardan Gumdan sarayı özellikle önemliydi. Çünkü bu saray kubbeli mimarisiyle, mermer döşemeleriyle, aslan ve kartal motifli süslemeleriyle efsanevi bir ihtişama sahipti. Ancak, Mekke ve Medine’de mimari bu kadar gelişmemişti.
“Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah’ın temellerini yükseltiyor. (şöyle diyorlardı:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur: Şüphesiz sen işitensin, bilensin” (Bakara / 127).
Kabe’nin yapılışı hakkındaki rivayetlere göre, Hz. Adem ile Havva cennetten çıkarıldıkları vakit yeryüzünde Arafat’ta buluşurlar, beraberce batıya doğru yürürler.Kabe’nin bulunduğu yere gelirler. Bu esnada Hz. Adem, bu buluşmaya şükür olmak üzere Rabbine ibadet etmek ister ve cennette iken, etrafında tavaf ederek ibadet ettiği nurdan sütunun tekrar kendisine verilmesini diler. Bunun üzerine nurdan sütun orada tecelli eder ve Hz. Adem, onun etrafında tavaf ederek Allah’a ibadet eder.
Bu nurdan sütun, Hz. Şit (as) zamanında kaybolup yerinde bir siyah taş kalır. Hz. Şit buraya taştan dört köşe bir bina yapıp, onun köşesine de, bugün “Hacerü’l-Esved” diye isimlendirilen o siyah taşı yerleştirir. Sonra Nuh tufanında bina kumlar altında uzunca bir süre gizli kalır. Hz. İbrahim Allah’ın emri ile Kabe’nin bulunduğu yere gider. Oğlu İsmail, annesi ile birlikte orada iskan eder.
Bilahere Hz. İbrahim oğlu İsmail ile beraber Kabe’nin yerini kazar. Hz.Şit tarafından yapılan binanın temellerini bulur ve o temellerin üzerine bugün mevcut olan Kabe’yi inşa eder. Ayette “Beytullah’ın temellerini yükseltiyor” cümlesi bunu ifade eder.
Kabe-i Muazzama
Yorum Yaz