1.1) DURUM PLANI

Sütun Bizans döneminde Kserolofos (kuru tepe)olarak bılınen Arcadius meydanında ki Osmanlı donemınde Avrat tepesi adını alan bugunku Haseki bolgesınde yer alır.7. tepededir.

Meydanda Haseki sultan külliyesi yer alır 16.yy da Hürrem Sultan Mimar Sinan a yaptırmıştır.Haseki Camisi, Sinan’ın, 1538’de mimarbaşı olduktan sonra inşa ettiği ilk kagir, kubbeli camidir. Külliyede camiden başka medrese, mektep, imaret ve darüşşifa bulunur. İmaret dışındaki yapılar Sinan’a ait tezkerelerde yer almaktadır.

Sonuç olarak sütun Cerrahpaşa Mahallesi, Haseki Kadın Sokağındadır.

1.2.)ARCADİUS SÜTUNU

Bizans İmparatoru I. Theodosius (büyük) için, onun onuruna, oğlu Arcadius tarafından 404 yılında yapımına başlanmış ve 421 yılında bitirilmiş.Üzerine Arcadius un heykeli oğlu 2.Teodosios tarafından törenle 10 temmuz 421 de konulmuştur.

(Arcadius 377 408 ). Roma İmparatoru I Thedosius, ölmeden önce İmparatorluğunu ikiye ayırır, Doğu Romayı da   oğlu Arcadius’a verir. Doğu Romanın İmparatoru  olan Arcadius Gotlarla uzun süren savaştıktan sonra onları mağlup eder ve 404 yılında hem kendisinin bu zaferini,  hemde babasının anısını ölümsüzleştirmek için bu anıtı yaptırmıştır.

Kare biçimde bir kaidenin üzerinde bir çelenkle başlayan yuvarlak govdenın dış yüzeyi,spiral bicimde uzanan ve imparator arkadios ve babası 1.teodosios un sefer ve zaferlerini anlatan kabartmalarla bezenmıstır.

Anıtın içinde dönen merdiven en yukarıya çıkışı sağlardı anıtın başlığında bır balkon vardı.anıtın boyu 47 metre kadardı. Sütunun kabartma dahil genişliğinin yaklaşık 4.10 metre olduğu düşünülmektedir .Kaidenin içinde bir giriş holünden başka birinden diğerine geçirilen iki küçük oda vardı.Giriş holünün tavanındaki levhada ve ortada İsa nın alameti olan bir khrisma ve iki yanında alfa ve omega harfleri vardı.

Osmanlı devrinde , dikilitaşın bulunduğu bölgeye Avrat Pazarı deniliyordu. Bunun nedeni de buranın uzun süre  esir pazarı olarak kullanılmasıydı. Bir başka görüş ise bu pazardaki pazarcıların tümü kadındı ve bu nedenle buraya böyle bir ad verilmişti.Sütuna Avrat taşı da denilir.

874 de Davutpşa İskelesi civarında denizden toplanan ve üzerinde savaş resimleri olan kabartmaların bu sütuna ait olduğu ispat edilecekti. Şimdi Arkeoloji müzesinde bulunan bu kabartmalarda başları miğferli üç asker ellerinde kılıç kalkan ileri doru yürümektedir.

Anıt 543 te depremde zarar gormus ,550 de yıldırım tepesını tahrıbat etmiştir.740 depremınde ise imparatorun heykeli düşmüştür.

Haçlıların 1204 ten 1261 e kadar bızantion u işgali sırasında Bizanslılar bu kabartmalarda şehrin ısgal edılecegı kehanetınde bulundugu ıcın bazılarını kazıdıkları soylenır.O sıralarda anıtın uzerınde de bır keşiş yaşadığı soylenır.

1605 te bir seyyah govdesınde depremlerle bır catlak oldugunu cemberlerle saglamlastırılmaya calıstıgını soyler.Brıtısh Museum dakı bır el yazmasında da 1670 yılındakı resımde tehlıkelı gorunur.1666 da ortalardakı merdıvenlerın yıkıldıgı gorulur18.yy seyyahları anıtın artık yıkılmıs oldugunu ve sadece kaide kısmının kaldıgını soylerler.Sütunu 1711 yılında (3.Ahmet dönemi 1703-1730) onarılamayacak oranda hasarlı olması ve devrilme tehlikesi nedeniyle(Kaidesi dışında) yıktırılır

Gunumuzde Arcadius sutunu her tarafından binalarla bitişik durumdadır.Geriye 8 9 m. Yukseklıgınde yangınlardan catlamıs bir kaide kalmıştır.

Osmanlı döneminde 17.yy da evliya çelebi tılsımlı sütunlarda ilk sırada Arkadius tan bahseder.Yazdığına göre anıtın üzerinde bir maksure vardı (camilerde, parmaklıklarla çevrilmiş yer)

Bunun da tepesınde bır kız heykelı yılda bır kez canlanır düşmanları gördüğünde bağırır ve kuslar yere dusermıs ayrıca Hazreti Muhammed dogdugunda bır deprem olmuş sutun parçalanmıs ama tılsımlı olduğu ıcın dağılmayarak Çelebı zamanına kadar gelmıstır. Bir başka rivayette sutuna bır torba cıger asılmıs ve bozulmadıgından havanın uygunlugu belırlenerek buraya hastane yapılabılecegı soylenmıstır.

Arcadius sütunun gövdesi benzeri Roma anıtlarında olduğu gibi boş yer bırakılmamacasına kabartmalarla süslenmiştir. Bu bezemeler kaide de yatay, gövdede ise spiral olarak yapılmıştır. Burada Arcadius’un Gotlara karşı kazandığı zaferler dile getirilmişse de günümüze bunlarla ilgili hiç bir kalıntı gelememiştir.Bu sütunla ilgili bütün bildiklerimiz yalnızca eski resim ve bu kabartmalarda uçar durumda elindeki çelenk ile zafer tanrıçası Nike, yenik durumda Barbarlar ve ele geçen ganimetler en ince ayrıntısına kadar anlatılmaya çalışılmıştır. Ayrıca askerlerin kalkanları üzerine de Hz. İsa’nın monogramları ile haç motifleri işlenmiştir. Kaide ile gövdenin birleştiği yerde de çelenk ve dal motifleri bulunmaktaydı.

1.3.) SÜTUNDAN BAHSEDEN KAYNAKLAR

1479 Vavassore

1480 Buondelmonti, DÜSELLDORF UNIVERSITESI

1573 – Simon Pinargenti

1597 – Giacomo (Jacomo) Franco

Arcadius sütunu ile ilgili somut bilgiler veren bilinen en eski kaynak; Petrus Gyllius’un  1561 de basılmış olan “The Antiquities of Constantinople” adlı kitabıdır. Gyllius, 1544-1548 ve 1550-1551 yılları arasında Fransa Kralı Francis I tarafından İstanbul’a gönderilmiş ve bu dönemlerde İstanbul’da yaşamıştır. eserinde I. Theodosius’un İskitler* (sakalar) ve bazı barbar kavimler karşısında kazanmış olduğu zafere ithaf edildiğini yazmaktadır. (iskitler (sakalar) M.Ö. VII. yüzyılda Avrupa ve Asya’nın batı kesiminde Tuna ve Volga nehirleri arasındaki bölgede yaşamış Orta Asya’dan göçmüş bir kavim)

1479 yılının Eylül ayının sonlarına doğru İstanbul’a Fatih Sultan Mehmet’in portresini yapmak üzere gelmiş olan Gentile Bellini’ye ait çizimler vardır.

O sırada henüz yıkılmamış ayakta olan Arcadius Sütununa hayran kalmış.

Büyük bir ihtimalle 1480 yılının Kasım ayında bitirdiği sultan portresi sonrasında geriye dönmesine izin verilen Gentile Bellini, başka bir çok deseni ile birlikte bu Arcadius Sütunu ile ilgili desenleri de beraberinde götürmüştür. Son derece önemli olan bu resimler bir şekilde 17. yüzyılda Fransa’ya ulaşmıştır.

Görülen 2 adet desen, Louvre Müzesinde bulunan bir yandan orijinal diğer yandan kopya oldukları iddia edilen Gentile Bellini’nin Arcadius Sütunu rölyefleri ile ilgili çizimlerdir.

Peder Menestrier bunları bir kitap olarak yayınlamak niyetiyle gravürlerini yaptırdığı için 18 adet Panel. (1631–1705 yaşamıştır) Panellerde donemın savasları ve sosyal askerı kostumlerı gostermesı bakımından onemlı bılgıler vardır.

Sonuç olarak toparlarsak sütun 404 te Arcadius donemınde yapılmıs tamamlanması oglu donemınde 1421 de olmuştur.uzerındekı kabartmaların donemın sıyası durumunu acıklaması ve celebı tarafından tılsımlı olarak gorulmesıyle onemlıdır. Seyyahlar yıkılma tarıhlendırmesını aşama aşama olarak verdiği doğal afetlere maruz kalan bugun evlerin arasında tarihi barındıran bir anıttır.