Caminin son cemaat yeriyle birlikte kareye yakın bir planı vardır. Duvarları kesme taştandır ve dışa taşkın bölümlerle yapıya hareketlilik kazandırılmıştır.
Caminin doğu, batı ve kuzeyde olmak üzere üç girişi bulunmaktadır. Doğu cephede dört adet basık kemer formlu dikdörtgen pencere ve bunların üzerinde birer yuvarlak pencere vardır. Bu pencerelerin ikisi beden duvarlarının taşkın olmayan kısımlarında diğer ikisi son cemaat yerinin duvarlarında bulunur. Ayrıca kapının güney tarafında ki dışa taşkın duvarda ve kapının üzerinde birer yuvarlak pencere daha vardır. Dikdörtgen pencerelerin kemer ve sövelerinde oyma taş işçiliği bulunur. Giriş kapısı zemin kodundan düşüktür ve basık kemerli kapısında koyu renkli kapı söveleri vardır. Bu basık kemerin üzerinde koyu renk bordürle çevrili bir dikdörtgen pano bulunur. Giriş açıklığı üçgen formlu konsolların taşıdığı bir sundurma ile örtülüdür. Güney cephede de dört tane basık kemerli pencere ve bunların üzerlerinde yuvarlak pencereler bulunur. Bunun yanı sıra mihrabın iki yanında bulunun dışa taşkın bölümler payandaya çevrilmiştir. Batı cephenin pencere düzeni doğu cephenin tekrarıdır. Fakat batı cephede minare hizasında bir yuvarlak pencere bulunmamaktadır. Bu bölümde pencerenin köşelerine açılmış iki tane güvercinlik yer alır. Batı cephenin doğu cepheden diğer bir farkı ise güney-batı köşesinde bulunan payandadır. Bu payanda batı cepheyle doğu cephe arasında ki simetriyi bozmaktadır. Doğu cephede kapı zemin kodundan düşüktü fakat batı cephede bunun tam tersi bir durum vardır ve kapı zemin kodundan yüksekte yer alır. Doğu kapısında ki renkli mermer burada da görülür fakat batı cephede kapının üzeri sağır kemerle örülüdür. Giriş açıklığı yine doğu cephedekine benzer bir sundurma sistemi ile örtülüdür. Kuzey cephede son cemaat yerinin giriş kapısının her iki yanında dörder pencere bulunur. Bu bölümün üzerinde ki kasnakta da üç pencere bulunmaktadır. Bu cephede yer alan kapı ana giriş kapısı olduğu için diğer kapılardan daha gösterişlidir. Zeminden kodundan yüksek olan ahşap kapı çift kanatlıdır. Kapının söveleri, kemeri ve alınlığında mermer kullanılmıştır. Her iki yanında ikişer adet gömme sütün bulunur. Alınlığın üzerinde ki friz kuşağı yumurta formlu olup taşkın bölüm boyunca uzanır.Bu kuşağın üzerinde tamir kitabesi yer alır. Onun da üzerinde bir süs kitabesi vardır. Bu kapıda ki sundurma doğu ve batı girişlerinde bulunan sundurmalardan farklı biçimdedir ve daha gösterişlidir. Dışarıdan bakıldığında ana kubbe simetrik dört yarım basık kubbeyle desteklenmiş gibi görünse de kuzey cephede bulunan yarım kubbe yapıya sonradan eklenmiştir. Harim kısmının üstünü örten ana kubbe doğu, batı ve güney yönlerinden üç yarım kubbeyle desteklenir. Bu yarım kubbelerin köşelerinde de birer küçük kubbe bulunur. Son cemaat yerinin üzeri bir yarım basık kubbe kenarlarında birer kubbe ve onlarında kenarlarında birer yarım kubbeyle örtülmüştür. Kubbelerin üzeri kurşunla kaplıdır. Yarım kubbelerde üç, ana kubbede sekiz pencere açıklığı bulunmaktadır. Kaidesi son cemaat yerinin içerisinde kalan minare kuzey-batı köşeden yükselmektedir. Minare kare kaide üzerinde oval bir planla yükselir, üzeri külahla örtülüdür. Tek şerefelidir ve şerefesinde bir süsleme yoktur.
Son cemaat yerine girişi sağlayan çift kanatlı kapıda taklit kündekari tekniği kullanılmıştır. Gamalı haç, mührü Süleyman, on iki kollu yıldız, geometrik ve bitkisel bezemeler kullanılmıştır.
Harimin kuzeyinde biri oval iki tam ve iki yarım kubbeyle örtülü son cemaat yerinde orijinal portal ve iki mihrabiye bulunur. Oval kubbenin altında yer alan bu portalin söveleri, kemeri ve inşa kitabesinin yer aldığı alınlığı mermerdendir. Bu alınlığın köşelerinde yeşil renkli mermerden yapılmış iki kabara bulunur. Kapının saçak kısmında palmet motiflerinden oluşan bir kuşak bulunur. Saçağın üzerinde ki pano içerisinde “ Maşallahkane ” sene 1306 ( M. 1890 ) yazısı aynalı hat stilinde yazılmıştır. Son cemaat yerinden dışarı açılan kapının iç yüzeyinde üçgen bir alınlık bulunmaktadır. Oval kubbenin iki yanında bulunan kubbelerin altında aynı formda ve alçı sıvalı olan mihrabiyeler beş kenarlı nişe ve yedi sıra mukarnas kavsarasına sahiptir. İki sıra silme bordürle çevrili mihrabiyelerde kavsaraların köşelerinde birer gülbezek motifi tepelik kısmında ise bir palmet dizisi yer alır. Son cemaat yerinde duvar yüzeylerinde pandantiflerde, kubbe eteklerinde, pencere alınlıklarında barok ve rokoko üslubunda bitkisel bezemeler ile hat madalyon ve kuşakları birlikte kullanılmıştır.
Harim kısmında kare planlı filpayeler dikkat çekmektedir. Bu filpayeler ile güney cephe arasında oluşturulan takviye kemerleri üçerli sıra ile yerleştirilmiş devşirme sütunlar tarafından taşınmaktadır. Ana kubbe de bu kare planlı iki filpaye ile kuzey duvarında ki taşıyıcılar arasına da oluşturulan kemerler tarafından taşınmaktadır. Bu kemerlerden kubbeye geçişte ise pandantifler kullanılmıştır. Harimin güney zemini filpayelerden itibaren seki şeklinde yükselir.
Kuzey duvarlarında ki ahşap mahfil U biçiminde uzamaktadır. Mahfile köşelerde bulunan merdivenlerden çıkılmaktadır. Mahfilin mihrap ekseninde bulunan bölümü dışa taşkın ve yüksektir. Bu bölümün iki ucunda da ahşap konsolların desteklediği yarım daire formunda birimler bulunmaktadır.
Caminin mihrabı ve minberi 16. yy. özelliği sergilemektedir. Fakat şu an yağlı boya ile beyaza boyanmış durumdadır. Mihrap dokuz sıra mukarnas kavsaralıdır ve tepeliği kubbe kasnağına kadar uzanır. Kavsaranın alt kısmında beş kenarlı mihrap nişi bulunmaktadır. Bu bölümde iki adet de sütunce vardır. Kavsaranın alt sırasında ki bu beş birime üç değişik gülbezek motifi işlenmiştir. Biri iç bükey, diğeri dış bükey olan iki silme bordürle çevrilidir. Kavsaranın köşelerinde barok tarzını yansıtan perde motifleri bulunmaktadır. Köşeliğin üzerinde iki sıra bordürle çevrilmiş bir pano vardır. Bu panoda Kuran’dan ayetler yazmaktadır.1 Bu panonun üzerinde dilimli üçgen biçiminde yükselen ay-yıldız motifi yer almaktadır ve bu bölüm palmet motifleri ile süslenmiştir. Mihrabın iki yanında korint başlıklı ikişer sütun ve bunların üzerinde birer lento resmi tasviri vardır.
Minber bir kaide üzerine yapılmıştır. Mermer olan minberin sembolik kapısı ve köşk külahı hariç tüm bölümleri yağlı boya ile beyaza boyanmıştır. Minberin köşk kısmı sekizgen kaide üzerine oturan sekiz köşeli pramidal bir külahla örtülüdür. Merdiven ve sahınlık korkuluklarının şebekeleri ajur tekniği ile yapılmıştır. Korkuluk ve aynalık kısmında ki şebekeler iki sıra silme bordürle çevrilidir. Sahınlık korkuluğunda gamalı haç formu, merdiven korkuluğunda altıgen, altı kollu yıldız ve baklava dilimleriyle oluşan geometrik süslemeler kullanılmıştır. Süpürgeliğin üstünde üç sıra kemerli açıklıklar bulunur. Minberin giriş kapısı sivri kemerlidir alınlığında ki pano içerisinde kelime-i tevhid yazmaktadır. Yazının üzerinde yeşil, lacivert, turkuaz, beyaz ve kırmızı renklerden bitkisel motifleri olan muhtemelen bir kompozisyonun parçası olan çok renkli sır altı tekniğiyle yapılmış bir çini levha bulunmaktadır.
Vaaz kürsüsü doğu cepheye yakın olan filpayenin batı yüzünde bulunmaktadır. Kadeh biçiminde mermerden yapılmıştır. Kürsünün kaide kısmında ki dilimli bordür gövdesinde ki yumurta frizi, girland, istiridye kabuğu ve akant yaprakları ampir üslubun özelliklerini taşımaktadır. Daire planlı taht kısmı ajur tekniğiyle şebekelere ayrılmıştır.
Çankırı Sultan Süleyman Camisi’nin harim kısmı merkezi bir kubbe ile örtülmüştür ve bu kubbe yarım kubbelerle desteklenmiştir. Bu plan tipi Osmanlı’da 15.-16. yy.’ da çok görülmektedir. Fakat değişik yapılarda yarım dairelerin sayıları değişmektedir. Merkezi kubbe bir, iki, üç, dört yarım kubbeyle desteklenebilmektedir. Sultan Süleyman Camisi’nde merkezi kubbe üç yarım kubbeyle desteklenmektedir ve en çok Mimar Sinan’ın eserlerinden İstanbul’da bulunan Mihrimah Sultan Camisi ile benzerlik göstermektedir. Fakat Mihrimah Sultan Camisinde bu plan tipi daha iyi uygulanmıştır ve Mihrimah Sultan Camisi’nin simetriği daha iyidir. Çankırı Sultan Süleyman Camisi’ inde filpayeler kare planlı iken Mihrimah Sultan Camisi’nde haçvari planlıdır. Ayrıca Çankırı Ulu Cami’sinde ( Sultan Süleyman Camisi ) sonradan eklenen payandalar ve yuvarlak yarım kubbelerin yerine basık yarım kubbelerin uygulanması camiye masif bir görünüm kazandırmıştır.
Caminin süslemeleri genel olarak 19. yy. özelliği taşır. Harimin iç yüzeylerinde barok ve rokoko tarzında ki kalem işi bezemeler ile celi sülüs hattı ile oluşturulmuş madalyonlar ve panolar bulunur. Vitray da pencerelerde ayrı bir süsleme unsuru olarak kullanılmıştır. Bitkisel motifli kalem işi bezemeler de; akant yaprakları, kıvrım dallar, istiridye kabuğu motifleri natürmortlar ile rumi, palmet gibi klasik süsleme motifleri kullanılmıştır. Ayrıca korint başlıklı sütunlar, yuvarlak kemerli nişler, konsollar, perde ve kandil gibi motifler diğer bezeme unsurlarını oluşturmaktadır. Fakat yapının iç süslemeleri orijinal halinden uzaklaştığı ve 19.yy. özelliği taşıdığı için bu çalışmada ayrıntılı olarak incelenmemiştir.
Cami 19. yy.’ da ( M. 1884 ) H. 1302 yılında II. Abdülhamit döneminde büyük bir restorasyon geçirmiştir. Bu restorasyon sırasında minaresi yenilenmiş, payandalar ve son cemaat yeri eklenmiş, yapının içerisinde ki süslemeler tamamen değiştirilmiştir. Daha sonra 1935-45 yılları arasında geçirdiği restorasyonda içerisinde ki süslemelerin yerine daha basit süslemeler yapılmış, kubbeleri örten kurşunlar yenilenmiş, minare üzerinde çalışma yapılmıştır.3 Cami 1967, 1989-94 yılları arasında tekrar restorasyona uğramış, 1994’de 1945 restorasyonunda ki süslemeler kaldırılarak 19.yy. da ki barok ve rokoko tarzında yapılan süslemelere yakın süslemeler yapılmış, onlar tekrarlanmaya çalışılmıştır.
Sultan Süleyman Camisi her ne kadar yapıldığı dönemde ki orjinalliğini büyük ölçüde kaybetmiş olsa da 16.yy. mimarisi ve 19.yy süsleme sanatıyla ilgili bilgi verebilmektedir.
Kültürel miraslarımızı korumada doğru biçimde yapılan restorasyonların büyük önemi olduğu gibi insanlarımızın bu eserlere bakış açısı ve koruma çabası da çok önemlidir. Bu sayede eserler gelecek kuşaklara da sağlıklı bir biçimde aktarılabilmiş olacaktır.
Çankırı Sultan Süleyman (Ulu) Camii
Yorum Yaz